İletişime Geçin WHATSAPP 05496955202
Telefon

Otizm Spektrum Bozukluğu

Otizm belirtileri erken çocukluk döneminde başlayan nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizmli çocukların beyin gelişimi sağlıklı akranlarına göre farklılık göstermektedir. Temel belirtileri sosyal iletişimsel alanda yetersizlik ve kısıtlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanı olarak iki boyutta değerlendirilmektedir. Yapılan son çalışmalarda otizmin 1/68 sıklıkta görüldüğü ve erkeklerde kızlara oranla 3,5-4 kat daha sık olduğu bildirilmiştir. Otizmli kızlarda zihinsel yetersizlik daha sık eşlik etmektedir.

Otizm çevresel ve genetik pek çok faktörün etkileşimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Tek bir gen veya çevresel faktörle açıklanamaz. Otizmin aşılarla ilgisinin olmadığı kesin olarak kanıtlanmıştır.

Karşılıklı sosyal duygusal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde yetersizlikler, kısıtlı, tekrarlayıcı davranış örüntüsü, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp örüntüler, duyusal az duyarlılık veya aşırı duyarlılık OSB’nin temel belirtileri olarak tanımlanmaktadır.

Otizm belirtilerinin bazıları bir yaştan önce görülmeye başlar ancak tam olarak tanı konması 18 ay-2 yaşı bulabilir. Ancak 2 yaş öncesinde de doktor çocuğun yetersizlik alanlarını saptayıp bu alanlara yönelik müdahelede bulunabilir. Gelişimsel açıdan yetersizliği bulunan bir çocukta beklemek doğru değildir bir an önce müdahale edilmesi gerekir. Erken müdahale gidişatın daha iyi olması konusunda çok önemli bir faktördür.
Otizmli bir çocukta ailelerin en sık doktora başvuru sebebi konuşma gecikmesi, ilgisizlik, göz teması kurmaması ve ismine bakmaması gibi şikayetlerdir. Bu şikayetlerle başvuran kişilerde doktor hem çocuğu gözlemler hem de aileden ayrıntılı olarak çocuğun şu anki şikayetleri ve gelişim basamakları ilgili bilgiler alır. Otizm tanısı aileden alınan bilgi ve çocuğu gözlemleyerek konulur.

Otizmin temel belirtileri bütün yaş gruplarında benzer olmakla birlikte ortaya çıkış biçimi ve bireyin yaşamını etkileme derecesi değişmektedir, dolayısıyla bu kişilerin gidişatı da birbirinden farklıdır. Aileler için önemli olan çocukların yetersizlik alanlarına odaklanmak ve bu yetersizliklere yönelik müdahalede bulunmaktır.